Toygun ATİLLA
Bu sohbetten sonra uzun süre düşündüm. Geçmişe dönük olarak hem Berlusconi hem de Ali Koç ile ilgili okumalar yaptım, hafızamı tazeledim.
Sondan başlayalım…
TFF seçimlerinde, hükümetin açık açık desteklediği Mehmet Büyükekşi’nin adaylığına en büyük tepki Ali Koç’tan geldi.
Sözleri zehir zemberekti..
Seçimlerin antidemokratik olduğunu söyledi, delegelerin hür iradesinin gasp edildiğini vurguladı ; “Ne yazık ki egemenlik kayıtsız şartsız milletindir diyemiyoruz” dedi.
Ali Koç durmadı: “Sayın Büyükekşi, seçildiğiniz takdirde bu şekilde seçilmeniz vicdanınızı hiç rahatsız etmiyor mu! Onurlu haysiyetli hiç kimse bu şekilde aday olamaz. Bu ısrarın sebebini anlamakta zorlanıyorum” ifadelerini kullandı.
HÜKÜMET VE ERDOĞAN KAYBETTİ
Bu sözlerin elbette tek muhatabı Mehmet Büyükekşi değildi, onu destekleyenler de ziyadesi ile bundan nasibini almıştı.
Görünen oydu ki, hem hükümete hem de Recep Tayyip Erdoğan’a rağmen TFF seçimlerini Mehmet Büyükekşi kaybetmişti.
Ali Koç’da bu seçimin sonucuna önemli bir katkı sunmuştu.
İKTİDAR ADAYININ GÖZLERİNİN İÇİNE BAKA BAKA
Bu görüşüm de sevgili Lube Ayar’ın tweetini gördüğümde iyice netleşti.
İyi gazeteci ve iyi Fenerbahçeli Lube Ayar şöyle bir twit atmıştı:
“İktidarın adayının gözlerinin içine baka baka bu konuşmayı ancak Fenerbahçe Başkanı yapabilir bu ülkede.. Çünkü onun büyüklüğü başka bir büyüklüktür, adı konamaz! Ve o sırada Galatasaray Başkanı da her zamanki gibidir”
Sonuç: Mehmet Büyükekşi seçimleri kaybetti. Bu, AK Parti hükümetinin de kaybettiği anlamına geliyordu.
Yerel seçimlerden sonra önemli bir irtifa kaybına girdiği görülen hükümet, kurumlardaki çöküşün de önünü alamıyor, kendi adayının kazanmasını sağlayamıyordu. 3-5 yıl öncesinde olmayacaklar, oluyordu.
ALİ KOÇ TÜRKİYE’NİN BERLUSCONİ’Sİ OLUR MU ?
Biz yine kendi konumuza dönelim.
Ali Koç, Türkiye’nin Berlusconi’si olur mu ?
“Turkish Berlusconi”
Dostumun söyledikleri zihnimde dolaşırken, tüm bu sürecin sonucunu yaşananlar belirleyecek gibime geliyordu. Bazen öyle bir şey olur ki, sizin kafanızda böyle bir hayal olmasa bile sizi oraya sürükleyebilir.
Ali Koç’un Fenerbahçe Kulübüne girişinin temelinde siyasi bir gelecek beklentisi mi vardı yoksa şartlar mı onu oraya götürecek.
Bilmiyoruz.
Niyet okumak gibi bir düşüncemiz de asla yok.
Sadece süreci analiz ediyoruz.
İTALYA’DA KULÜP BAŞKANLIĞINDAN BAŞBAKANLIĞA
Berlusconi, 1986’da AC Milan’ı satın aldı. Siyasete ise tam 8 yıl sonra 1994’te atıldı.
Berlusconi hükümeti 8 ay sürdü. Ancak sonrasında 2001’de ikinci kez hükümeti kurdu.
İtalya’da son 30 yıllık dönemde en uzun süre başbakanlık yapan isim oldu. Toplamda 3 bin 339 gün iktidarda kaldı.
Berlusconi futbolla kazandığı popülaritesini medya imparatoru olarak da taçlandırdı. Kendi ülkesini skandallar içinde de olsa yıllarca yönetti.
İKİSİ DE ÜLKESİNİN EN ZENGİNİ
Dostum, her ne kadar Berlusconi ile Ali Koç’u birbirine benzetse de, bana göre ikisinin de futbola ilgisi dışında çok fazla ortak yanları yok.
Bunu dostuma söylediğimde ise bana itiraz ediyor: “Kaçırdığın bir şey var. Konu sadece futbol değil. Futbol bir araç. İkisi de çok hırslı, ikisi de ülkesinin en zengin kişileri. İkisi de futbolun içinde siyaset yaptı, yapıyor”
SÜPER KUPA KRİZİ SİYASİ KİMLİĞE BÜRÜNDÜ
Yine geriye dönüp bakıyorum.
Gerçekten de yerel seçimlerin hemen öncesinde Suudi Arabistan’n başkenti Riyad’da oynanması gereken Fenerbahçe-Galatasaray arasındaki Süper Kupa maçı krizi, sizce de bir siyasi kimliğe bürünmedi mi ?
Ya sonrasında “Ligden çekilme” söylemlerinin ardından on binlerce taraftarı stadyuma doldurmak…
Ali Koç, kendi camiasını peşinden sürüklemek bir yana şu dönemde futbol üzerinden aldığı aksiyonlarla, hükümete en büyük muhalif argümanları ürettiği ve bunda son derece başarılı olduğu da aşikar.
CUMHURBAŞKANI BAŞDANIŞMANI İLE POLEMİK
Son genel kurulda Fenerbahçe’nin efsane Başkanı Aziz Yıldırım karşısında ikinci kez kazandığı zafere de aslında sadece sportif bir başarı dersek eksik değerlendirme yapmış olmaz mıyız ?
Hatırlayalım,
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, “Son altı yılın eziyetini yaşatan başkan ve yöneticiler, siz Fenerbahçe tarihine kara leke olarak geçtiniz, bunu da muhteşem Fenerbahçe camiası asla unutmayacak. Fenerbahçe’nin yükselişi önümüzdeki genel kuruldan itibaren başlayacak” ifadelerini kullanmıştı.
Ali Koç’da buna yanıt olarak, “Bir tane danışman, Mehmet Uçum diye bir adam tweet atmış. Fenerbahçeliyim diye geçinen bu adam geçmişte ne zaman Fenerbahçe’ye sahip çıktı ? Onun derdi belli bir adaya sahip çıkmak”
İşte tüm bu polemikler ve son dönemde üst üste gelen bu tesadüfler, Ali Koç’un “muhalif zaferleri” hanesine birer birer yazıldı.
Başta da söyledim ya, bazen hayat sizin dışınızda gelişir ve sizi başka bir noktaya taşıyabilir.
FUTBOL SADECE FUTBOL DEĞİLDİR
Tüm bunları bir araya getirdiğimde, bir bakmışsınız futbol dünyası tıpkı İtalya’daki Berlusconi örneğinde olduğu gibi Türkiye’de siyasi bir figür çıkartmış.
“Futbol Asla Sadece Futbol Değildir” bunu bildiğimiz gibi, ‘Olmaz olmaz deme olmaz olmaz” atasözünü biliriz.
Jose Mourinho, birbiri ardında flash transferler, ardı ardına gelecek şampiyonluklar, sportif başarılar olmazları da olmaz yapar mı göreceğiz…
Geçmişte Türkiye, Malezya mı olacak diye sorarlardı, biz de bu kez Ali Koç, Türkiye’nin Berlusconi’si olur mu ? diye soralım…
patronlardunyasi.com